Değmeyen şeyler var hayatta... Üzülmeye değmeyen ayrılıklar, Düşünmeye değmeyen anılar, Uğrunda boşuna acı çektiğimiz acılar ve bir gün unutulmayı hak etmiş insanlar gibi... Konuşmaya bile değmeyen insanlar var. Akılda ve yürekte kalmayı hak

kırgınlık insanı değiştirir, başka bir pencereden bakan iki farklı gözü olur insanın.. o pencere aynıdır, perdeler aynıdır

Mutluyum.... Çünkü; yol yakınken dönüşlerim var. Huzuruma şaşırmayın! Çünkü yarı yolda duranlardan, koşar adım gitmişliğim var... Kızmayın aşktan caymışlığıma, Benim karşıdan tanımama gibi bir özrüm var.. Gelsin hayat bildiği gibi, elinde ne varsa

Değer verin, önemseyin ama önce kendinizi, İyi düşünün, iyilik yapın, sevgiyle bakın, Şükredin her yeni güne, her yeni an' a.. Ve, umutla bakın hep yarınlara..

Yaşadıklarım hayatımdır.. Hatalarım sevaplarım… Pişmanlıklarım da olsa keşke demem.. Geçmiş geçmişte kaldı dönüp bakmam mazi der geçerim.. Hayat zordur bilirim ama bende kolay biri değilim.. Prensiplerim vardir vazgeçmem.. Bazen çok severim ama söyleyemem..

Ben artık kimsenin yolunu beklemiyorum. Herkes olmak istediği yerde hakettiği hayatı yaşıyor Kimi üzüntüden kahrolmuş Kim pişmanmiş yada kimi ettiklerinin bedelini Ödemiş yahut ödememiş umurumda değil Uğruna kafamı yorduğum kalbimi kırdığım her Konu

Bazı insanların seni incittikleri için pişman olmalarını beklemek zorunda değilsin ve seni defalarca hayal kırıklığına uğrattıktan sonra özür dilemelerini beklemek zorunda değilsin. Hayat devam etmeli, hatta bazı insanlar kalbini kırdıktan ve hiçbir şey

Bir gün gelir Bir el dokunur yorgun kalbine Ve dünyanın en güzel türküsü olur Takılır yüreğinin tellerine...!

Hayatı kolaylaştırmayı öğrendim kendimce, Ne bilim , anlamsız gelen hiç bir şeyde anlam aramıyorum artık , Neden acaba , ne oldu da değişti böyle , ya da ne dedim ki şimdi bu tavır

Her yaş almışı büyük görme, çocuktur belki. Çünkü insanı yaş büyütmez. Ne büyütür insanı? Hataları. Acıları. Hisleri. Tecrübeleri. Düşleri, düşünceleri büyütür. Çok çalışan kişi, belki yorulur ama bir kaç saat uyursa dinlenir. Peki

'' Soğanları pembeleşinceye kadar kavurdu kadın. Biraz domates rendeledi,bir kaşık da salça ekledi. Akşamdan suya ısladığı fasulyeleri döktü üzerine. Biraz tuz serpti, çok az da şeker. Kırsın diye ev yapımı salçanın ekşisini. Önce

Olduğun konum ile, olmak istediğin konum çok farklı olabilir. Yaptığın şeyle, Yapmak istediğin şey çok farklı olabilir. Hayal ve umut ederek koş, koşamıyorsan adım adım bile olsa ilerle.. Çünkü; İnsan niyet'i ve çabasından

Sevmediğini iliklerime kadar hissettirmene gerek yoktu.. “Sevmiyorum" deseydin, seve seve giderdim.. Merak etme yormayacağım artık seni Sevda da, Özlem de, Hasret de benim.. Kendi yükümü Kendim çekerim..!! Deseler ki, bu dünyada seni en

Bazı kadınlar.. Onlar bir başınadır.. Hastalandığında, Korktuğunda, Kırıldığında, Yorulduğunda.. Ve kendi başına ayakta kalıp, Tüm bunların geçmesini beklerler.. Toz pembe hayal kuramaz onlar.. Gerçek hayatta haklarına düşenden fazlasıyla haşırneşirdirler çünkü.. Güç böyle kasırgalardan

Yalan mı söyledim ki meşgul olduğumu söyleyerek.. Ama meşguldum, Çoğu kişinin anlayacağı şekilde değil. Derin nefesler almakla meşguldum !.. Mantıksız düşünceleri susturmakla meşguldum !.. Yarışan bir kalbi sakinleştirmekle meşguldum !.. Kendime iyi olduğumu

Küskünlük te var kalbimde, pişmanlık ta. Hala küle dönmedim,hala yanıyorum. Hiçbir şeyden vazgeçmedim ! Kimseyi de affetmiyorum...

Yüreğinde nice baharlar saklı kadınım ben. Yüzümde beliren çizgilere inat, Saçlarıma düşen beyazlara inat, Giyindiğim siyahlara inat, İyi niyetimden kaybetmelerime inat, Değer verdiğimden, kırgınlıklarıma inat, Yoruldu, yıprandı, sustu diyenlere inat, Hala yüreğim bahar,

Biliyoruz ki, bütün acılar bir gün geçer. Bütün fotoğraflar sararır. Yara kabuk tutar kapanır. Bir sabah yine taze ekmek ister canın kahvaltıda. Bir fincan sade kahve. Demli bir çay ister akşam üstü olunca.

Söz verdim kendime ağır geleni yük etmeyeceğim ömrüme

Öyle bir insan ol ki; “Allah sana senin gibi birini versin” dediklerinde rahatlıkla “amin” diyebilesin.

Bir görsem seni, Hiç konuşmadan, ilk defa görmüş gibi, hiç gitmeyecekmiş gibi. Bir bilsen, Nasıl özledim seni...

Ben bıraktım o işleri… Herkes ait olduğu yerde kalmalı artık. Aşk şarkılarda. Ayrılık şiirlerde. Sen ise geçmişte... Ben’mi ? Ben henüz bulamadım daha ait olduğum yeri...!   Alıntı

Acılarımın en tatlısıydın. Kalsam kendimi üzecektim, Gitsem seni… Ne gidecek kadar korkaktım, Ne kalacak kadar cesaretli. ‘Korkma’ dedim kendi kendime, “ Ölünce geçer korkma !...” Ama ölmedim !... Öyle bir yerdeyim ki şimdi,

Yalnız kim biliyor musunuz? Acılarını tek başına çekip de geceleri sessiz ağlayıp, gündüz etrafına gülücükler atandır. Yalnız kim biliyor musunuz? Hayatın zorluklarına tek başına göğüs geren, anlamayacaklarını bildiğinden veya güçlü durma çabasından en